Elgiz Müzesi - Sergiler » Mezzanine - Proje Odaları » Rotary Sanat Fonu

Rotary Sanat Fonu

Sergiler

Rotary Sanat Fonu 2021 kapsamında Mehmet Ali Boran, Zeynep Merve Çiçek, Esra Oskay, Ömer Paker, Tayfun Serttaş, İrem Tok adlı sanatçıların eserleri Elgiz Müzesi’nin “Asma Kat” alanında sergilenmektedir.

"Ülkemizde yaşanan deprem sebebiyle planlanan sergi tarihlerine göre sergileme süremiz 20 Mayıs'a uzamıştır." 

Esra Oskay – “Proje Ankara”

 

“Ankara’da 2021 yılında satışta olan 79 konut projelerinin 3D görsellerinde vaat edilen Ankara’yı ve kentin yeni sakinlerini anlamayı amaçlıyor. Bu görseller üzerinde gerçekleştirilen sayımlardan yola çıkarak, Ankara’yı pastoral bir hayatın yavaş ritmi içinde gösteren bir ütopik tahayyülün bugünün Ankara’sı ile arasındaki mesafeyi ölçmeyi deniyor”

ÖMER PAKER – THE TOWER; YÜZEVURUM AKIMININ BAŞLANGICI

 

Karşınızda, her şeyiyle ortada olan, modern sanat kisvesiyle henüz örtünmemiş, tüm çıplaklığıyla gerçeklere hoş geldiniz. Kolon yok, esneme payı yok, tampon, vinç, destek yok. Ham insan üzerine kuruldu ve bilinen hiçbir deprem yıkamadı. Burada, günümüz insanının, mevcut düzen içinde var olabilmesi için, gerek kendisinden ödün vererek gerekse altındakinin üzerine basarak ayakta kaldığı hakikat yüzünüze çarpılmaktadır.

Bu proje, evrendeki en temel şeyin, yani atomun bile döngüsel yaşam hareketi üzerine inşa edilmiştir. Kaotik bir dağılımı olan kalabalık ve birçok karakteristik figürün düzgünce inşa edilmiş beton görünümlü katlar arasında sunulması, politik, didaktik ve yaşama dair gerçekleri barındırmakta. Yapıda herhangi bir taşıyıcı unsur bulunmamakta ve düzenin içinde bulunan her insan başka bir insan için varoluşunu kanıtlarcasına diğer katı taşımaktadır. Kule 2019 yılında, felsefesi, insanın evrenden aldığı kadar da vermesi üzerine temellendirilen ilk çizimden yola çıkarak oluşturuldu ve atası varsayabileceğimiz, 1901 yılına ait Lokhoff’un hiyerarşi kulesi tamamen sosyal sınıfları betimlerken, tam on yıl sonra 1911’de Amerika Birleşik Devletleri’nde lndustrial Worker adlı dergide yayımlanan Kapitalist Sistemin Piramidi adlı illüstrasyonda ise sadece sınıfsal ve ekonomik katmanlar resmedilmiştir. Şu anda izlemekte olduğunuz kulede betimlenen şey ise sınıfsal ayrılıkların farklı katlar vasıtasıyla tayin edilmesi yerine, her sosyal statüden insanın her farklı katı/sınıfı tecrübe edebilmesi ancak bulunduğu yerde sabit kalamaması üzerine kurulmuştur.

Coğrafyamıza özgü arabesk bir yaklaşım olarak da etme bulma dünyası diye özetlenebilir. Keza, kulenin dik durması yaşamın devam etmesini simgelerken, balansı oluşturan unsurların tüm bu farklı etmenler ve politik bakış açısına rağmen tek bir dayanağı var, içsel yaşama dürtüsü. Kişinin hangi katta olduğunun bir önemi yok: öyle ki bu sadece izleyicinin perspektifi sayesinde değer kazanıyor. Neticede insan, çabası kadar var olmaktadır.

İstanbul Rotary Sanat Fonu desteği ile üretilmiştir.

 

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
(Hatıra Parası)

11 Mayıs 2011 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi, 20 Mart 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan tek taraflı bir ‘Gece Yarısı Kararnamesiyle’ feshedilir. Bu yıkıcı karar, Türkiyeli kadınlar başta olmak üzere hak savunuculuğu alanında faaliyet gösteren STK’lar ve kamuoyu tarafından tarihsel bir GERİLEME olarak nitelendirilmektedir. Toplumun %50’sini doğrudan ilgilendiren ve uluslararası bağlayıcılığı olan bir sözleşmenin paydaşlarla müzakere edilemediği koşullarda, her birey tekrar ve tekrar sözleşmeyi gündeme getirmekle ve pekala sanatçılar da İstanbul Sözleşmesi’nin bağlamını vurgulamakla yükümlüdür. Bir devlet geleneği olan “Hatıra Paralarına” atıfta bulunarak sözleşmenin içeriğini kamusallaştırmak, Türkiyeli kadınların içine çekildiği tartışma(lar)dan bağımsız okunamaz.

Gündelik konularda metal paraları ‘yazı tura atarak’ bahse girmek günümüzde de süregelen (gayriihtiyari) bir karar alma mekanizmasıdır. Konuyu adeta bir bahis/inatlaşma olarak lanse eden ve sözleşmenin içeriğinden ziyade sözleşme üzerindeki spekülasyonları tartışmaya açan ana akım medyanın ikircikli pozisyonu, imzacı ülkelerin Türkiye’deki gelişmelere karşı izlediği çekimser – kayıtsız – politika ve sözleşmenin feshedildiği hafta ulusal medyada tarihi bir karar (zafer) olarak lanse edilen ‘Siirt’te Başlık Parası Kaldırıldı’ içerikli haberler insan haklarının finans kapitalden bağımsız okunamayacağını örnekleyen ‘gündelik’ gelişmelerdir. Uzun yıllar ‘üçüncü sayfa haberi’ olmaktan öteye geçememiş kadın cinayetleri ülkemizde hiç olmadığı kadar gündemedir. Böyle bir ortamda başta ana akım medya aracılığıyla toplumun yarısını meydana getiren kadınlar üzerindeki kararların bu denli kolay manipüle edilebilmesi ‘kader’ değildir.

İstanbul Sözleşmesi’ni anıtsallaştırmak suretiyle kamusallaştırmak, sözleşmenin spekülatif tartışmaların dışına çekilerek bir bütün olarak toplum vicdanında sorgulanmasını hedefler. Türk Devlet geleneği, Tanzimat Fermanı’ndan bu yana modernleşmenin sembolü sayılabilecek birçok yasal düzenlemeden bir süre sonra tek taraflı olarak geri çekilmiştir… ‘Bir adım ileri, iki adım geri’ şeklinde özetleyebileceğimiz siyasi dalgalanmalar, kamusal alana nüfuz eden ‘belirsizlik, kaygı bozukluğu ve güvensizlik’ hissiyatını perçinler. İçerisinden geçmekte olduğumuz süreç, sahip olduğumuz en temel haklar konusunda dahi tekrar ve tekrar pozisyon almamız gerektiğini ortaya koymaktadır.

Literatürdeki tanımıyla; “Gündelik yaşamda kullanılan paradan farklı olarak Türkiye Cumhuriyeti Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından pirinç, altın, gümüş ve bronz gibi materyallerden üretilen, milli ve milletlerarası önemli tarihi, bilimsel, kültürel ve sanat olayları ile anmaya değer diğer olay ve günleri belirtmek ve çeşitli alanlarda ün yapmış insanları anmak amacıyla sınırlı sayıda piyasaya sürülen paralar, “hatıra parası” olarak bilinir. Koleksiyon değeri olan hatıra paraları az miktarda basılırlar ve para yerine geçemez, alım-satım işlemlerinde kullanılamazlar. Hatıra paraları, bir ülkenin kültür birikimini temsil eden en iyi araçlardan biri olarak kabul edilir. Darphane tarafından bir yılda ortalama 12 kez basılan hatıra paralarının en belirgin özelliği sınırlı sayıda üretilmeleri ve belirli bir süre satışta kalmalarıdır”.

 

 

Ziyaret Gün ve Saatleri

Salı- Çarşamba- Perşembe- Cuma
Cumartesi
Pazar – Pazartesi ve resmi tatil günlerinde kapalıdır.
Drag View Close play
Bizi Destekleyin

Bizi Destekleyin Üyelik Kategorileri

* Müze Dostu Olmak

* Sponsor Olmak: Katalog, Etkinlik, Sanatçı Projeleri, Rezidans, Atölye Çalışmaları

 

Bilgi Almak İstediğiniz Konu